Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cuma, Ekim 03, 2008

kabusgecekokuarayışlar

Soluk soluğa, kan ter içinde yataktan fırlayıp sakinleşmek için çırpındığımız gecelerde birbirimize anlattığımız o çok karmaşık rüyalardaki gibi bir kabusun içinde sıkışmış gibiyim. İşin kötü yanı, yanımda değilsin. Gecenin bu geç saatinde, sokakta annesini bulabilmek için çırpınan yavru kedi gibi çaresizce seni arıyorum senden geriye kalan tek şeye, yatağıma sinen kokuna sığınarak. Her dakika tekrar bulup yine kaybediyorum seni. Yüreğime bir acı gömülüyor. Gözümü kapatıp yokluğuna boğuyorum kendimi. Sonra bunun hiçbir şeye yaramayacağını yüzüme haykırıyor gece. Sabaha kadar yatağımda bıraktığın boşluğun ve özleminle boğuşmak zorunda kalıyorum. Sanki hiç bitmiyor gece. Bitmek bilmeyen seni arayışlarım gibi…