Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Pazartesi, Temmuz 07, 2008

"Saat dört,
yoksun.
Saat beş,
yok.
Altı, yedi,
ertesi gün,
daha ertesi

ve belki

kim bilir..."

N. Hikmek Ran

2 Comments:

Blogger un4tunately bıdılamış..

bu aklıma geç kalmış bir aşık getirdi Mich.. belki de saat 3te aramış olsaydı, burada olacaktı.. belki de tam yanıbaşında.. zamanlama çok mühim.. hem de çoookkk...

11 Temmuz, 2008 14:45  
Anonymous Adsız bıdılamış..

sen bi sürü güzel şey yazmışsın, ama ben hala bu yazıda kaldım.. hayatımın bu dönemi korkuyla beklemekle geçiyor sanırım.. ne ileri, ne geri.. hep bu yazı, hep bu satır, hep bu dizeler.. & ne gelen var, ne giden..

01 Ağustos, 2008 10:00  

Ben de bıdılamak istiyom!

<< Home