Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Perşembe, Nisan 17, 2008

icimdekiyolculuk

uzaklığına yakınlaşabilmek için
bir yolculuğa çıkıyorum sabaha karşı,
güneşin doğuşunu bekleyemeden...
kurumuş dudaklarıma bir damla su çarparak atıyorum kendimi yollara...
sahipsiz mezarlara gömülmüş şairlerin düşlerini çalıyorum
yolculuk bitene dek yakıp ısınabilmek için.
atım bile var, -donkişot kızmasın- adını rocinante koyduğum.
değirmenlere varana dek süreceğim onu,
telaşsız görünmeye çalışarak...
vardığım zaman cennetin kapasına
eve gecikmiş çocuk gibi korkuyla çalacağım kapını,
ya evde yoksan diye deli gibi kopacak yüreğim
geçen her saniye birkaçmilyon asırmış gibi gelecek.
zaman durup durup akacak dalga geçercesine.
midem kasılacak yine, o günde olduğu gibi...
orada, kapının ardında durup; "kim o?" diye soracak mısın?
yoksa benim olduğumu anlayıp kapıyı hemen açacak mısın?