Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cumartesi, Kasım 03, 2007

anonymous dreamers from dreamland

Benden gittiğin günden beri içimde bir boşluk oldun sen. Yeni gelenleri de kara delik gibi yutuverdin. Yerine başkalarını ne kadar koydumsa dolduramadım seni. Ne kadar uğraştımsa olmadı. Her sabah uyandığımda aynaya baktım; sen yokken her geçen gün biraz daha silindiğimden emin olmama rağmen. Sen yokken hiçbir kahvaltıda kızarmış ekmek yiyemeyeceğimi bilerek oturdum masaya. Her sabah evden çıkarken, işten dönüp eve geldiğimde yine seni bulamayacağımı, dönmüş olmayacağını bilerek kapattım dış kapıyı. Ve sabah kapattığım o kapı sensiz boşluğa açıldı hep. İşten bunalınca sesini duymak için telefonuma sarılıp evimizi arayamadım hiç. Eve döndüğümde kapıyı bana açıp elimden çantamı almayacaktın bir daha. Hep kendim açmak zorunda kaldım kapıları arkasında senin olmadığını bile bile. Öyle zor geldi ki bazen bu; kapının önüne diz çöküp geri dönmeni, senin bana dönüp: "Hiç vazgeçmeyeceksin değil mi? Hadi kalk içeri girelim," demeni düşledim binlerce kez. Sen hayatıma girmeden önce senin gibi biriyle olmayı, sen olduktan sonra hep benimle olmanı, sen gittikten sonra geri dönüp benimle kalmanı düşledim.Yeri geldi, seni düşlemeyi düşledim.

Delinin tekiyim ya ben; sen öyle demiştin. Pek bir şey değişmedi, ben hala öyleyim. Sadece daha fazla özlüyor, daha çok düşlüyorum seni. Buradayım hala. Kapının önüne diz çöküp geri dönmen için dua etmiyorum ama ; düşlüyorum bazen. Ve hala vazgeçmedim. Sen derdin ya, hiç vazgeçmeyecek misin, diye. Hayır, vazgeçmedim. Seni özlemekten, seni düşlemekten hiç vazgeçmedim.