Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Salı, Haziran 26, 2007

Biraz dargın, biraz kırgın, biraz da olmaz bu kadar der gibi bakıyordu yukarı, her şeyin temelinde var olduğunu düşündüğü en büyük varlığa. Bu yüzden yukarda olmalıydı inancı, en yukarda, bulutlardan, yıldızlardan bile yukarda. Başına gelenlerden dolayı biraz da sersemlemişti. Neden? diye sordu birkaç defa aynanın karşısına geçip; ama yansımasından bir cevap alamadı. Kendine de sinirlenmiyor değildi hani. Ne zaman bir soru yöneltse kendine, verebilecek bir cevap bulamıyordu. Hay aksi, dedi. Bak gördün mü, yine aynı şey, yine aynı cevapsız sorular, kafam da bir dünya, nasıl geçer ki bu gece, nasıl biter ki bu yazılabilecek en berbat hikaye? Yine kaldırdı başını, baktı ona. Gözleri dolu, her şeye rağmen bir umut taşıyor içinde, hala sayıyor yokluğunla geçen zamanı, dua ediyor aynı zaman da, belki döner de hayat tekrar yaşanır hale gelir, diye. Bunlar yaşanırken içinde, gözünü hiç kırpmıyor, bakıyor, bakıyor, her şeye rağmen yaşarmış bir umutla tekrar bakıyor gökyüzüne.

2 Comments:

Anonymous Adsız bıdılamış..

Herkes ona sırtını dönecek diye, bükmüştü boynunu uçabilecek kadar özgürken.

Emanet sevinçlerini sarıp sarmalayıp koyuldu yola...Sımsıkı sarıldığı umutları da sığdırıyordu kucağına...
Kabullenmek.. Tek korkunç şey bu, diğerleri geçici diyor içinden. Kabullendikten sonra yapabileceği bir şey kalmıyor insanın.

Öldürdüğü şeyi bekliyor, zamanı. Oysa ki atacağı sadece bir adım, aldığı bir nefes kadar kolaydı aslında.
Naralar atmak istiyordu, “hey insanlar silkinin yüreğimin yarısı kopuyor benden, bana ne sizin saçma sapan sevinçlerinizden, bana ne sizi boş yere üzen kederlerden” diye haykırmak istiyotdu. Çıkmıyordu sesi, tıpkı kabuslarındaki sessizlik gibi bir şeydi bu yaşadığı. Sessiz, sadece kendi duyduğu çığlıklar atıyordu..
Aslında kimsesizdi adam....

Yine kaldırdı başını, baktı ona. Kadınına...
İçinden, Umursamadığımı sanıyorsun öyle değil mi?
Söyleyebileceğim tek şey var :
“Bütün gözyaşları yalnızca dışardan akmıyor.” dedi sessizce. Kadın duymadı onu...

Kadının gözleri dolu, her şeye rağmen bir umut taşıyor içinde, hala sayıyor yokluğunla geçen zamanı, dua ediyor aynı zaman da, belki döner de hayat tekrar yaşanır hale gelir, diye.

Bunlar yaşanırken içinde, gözünü hiç kırpmıyor, bakıyor, bakıyor, her şeye rağmen yaşarmış bir umutla tekrar bakıyor gökyüzüne kadın da, adam da.
Bir mucize bekler gibi....

28 Haziran, 2007 01:58  
Anonymous Adsız bıdılamış..

Paylaştığın için *kucak kucak*

28 Haziran, 2007 19:50  

Ben de bıdılamak istiyom!

<< Home