Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cumartesi, Mayıs 26, 2007

Kara simsek down!

Yalan. Vallahi yalan. İnanmayın siz. Dünyanın bir sırrı yok. Herkesin bizim gibi sakladığı bir sırrı yok. Bazıları bu kadar yalnız değil; bazıları bu kadar aptal değil. Sırların ne kadar ağır, ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu anlayan babiller mesela; eşek eti yemenin bile daha mantıklı olduğuna karar vermişlerdi. Her taşın üstüne “sakın böyle bir şey yapayım demeyin,” diye kazımışlardı. O zamanlar kazımak vardı, siz bilemezsiniz, ben bilirim.

Yeşil ışıkta geçmek ile kırmızı ışıkta geçmek arasındaki tek fark bunları yaparken hissettiğimiz o duygu. Renklerin bir önemi yok; ona bakarken, onunla ilgili bir şey yaparken ne hissettiğimizin önemi var. Kırmızı ışıkta geçerken acayip bir duygu seline kapılıyorum mesela. Heyecanlanıyorum, amanın yakalancam şimdi gibisinden tepkiler veriyorum, polis var mı polis var mı tarzı kendi kendime sorular yöneltiyorum, aniden bir araba çıksa geberir miyim, hadi gebermesem de gebertir miyim, hadi ikisi de olmadı diyelim, sakat bırakır mıyım gibi sorular o an aklımı çok kurcalıyor. Yeşil ışıkta geçerken hiçbir şey düşünmüyorum. Sadece geçiyorum. Bir işi yaparken hiçbir şey hissetmemek, yaptığın işin üzerinde etki bırakmadığını, sadece yapmak için yaptığını görmek, ve buna rağmen yapmak ne kadar da anlamsız, ne kadar da null. Yeşil ışık sadece bir örnekti, yaptığımız bazı şeylerin bizim için ne kadar boş olsa da, bunu yapmaya devam ettiğimizden yakınıyorum. İnsanlık adına üzücü şeyler bunlar. Bunu durdurmak için, her şeyi anlamlı hale dönüştürmek için kıçımı yırtsam da elimden bi halt gelmeyeceğini bile bile yazıyorum, bile bile buradayım ya, kendimle çelişiyorum, kimsenin ikaz ettiği yok. Mecbur kalmadığımız sürece bunu yapmamalıyız. Her neyse, hava nedense kötüleşti bugün.

Say say my playmate
wont you lay hands on me
mirror my lady
transfer my tragedy*

zeth'e gelsin ^^