Çarşamba, Ocak 31, 2007
Pazartesi, Ocak 29, 2007
Cumartesi, Ocak 27, 2007
Daktır irol bey.
Aradan 6 saat geçti. Hala etkisindeyim. Uyuşukluk sebebiyle yüzümün sol tarafını hissetmiyorum. Suratsız suratsız dolaşıyorum ortalıkta. Ne güzel.
Pazar, Ocak 21, 2007
Ya sonu?
Rüyamda koca bir labirentin içindeyim, arkamdan kovalayan bir şeyler var ama ne olduklarını tam olarak bilmiyorum. Hem onlardan kaçıp, hem de çıkış yolunu bulmak zorundayım. İçimde kötü bir his var. Hangi yöne gidersem gideyim, her şey aynı, hiçbir şey değişmiyor. Arkamdan kovalayan, beni buldukları an içime girip kalbimi parçalayacaklarını sandığım yaratıkların yavaş yavaş aradaki mesafeyi kısalttıklarını hissedebiliyorum. Keşke kanatlarım olsa, havalansam, kurtulsam her şeyden diye düşünüyorum. Nefes almakta zorlanıyorum artık, çıkış yolunu asla bulamayacağım, gelip parçalayacaklar içimi, onlara asla engel olamayacağım. Hırıltıları daha da artıyor, ayak sesleri çok yakından geliyor, kasıla kasıla gülüyorlar halime, ne bok yersen ye bizden kaçamazsın gülüşü var hepsinde. Sinirlerim tepemde, korkuyorum, gelin lan gelin diye geriye dönüp hepsiyle savaşmaya kalksam? Deli misin? Sayıları çok fazla, hiçbir şey yapamazsın. O zaman şöyle yapalım; tecavüz kaçınılmaz, verip kurtulalım? Dünden razı gibi bir halim var? Yağla tabanları canım, başına gelebilecekleri düşünmek bile istemiyorum. Koşuyorum, koşuyorum, ciğerlerim patlayacak gibi, kusana kadar koşuyorum, sonra arkama bakıyorum, aynı yerdeyim, uzaklaşamıyorum. Kaçamıyorum. Yakalıyorlar beni, içime giriyor hepsi, teker teker, kahkahalarla, sana demiştik boşuna yordun kendini bakışı var hepsinde. Canım yanıyor, bağırıyorum ama sesim çıkmıyor, 40 yıllık aşıklar gibi bitkinim. Hepsi içimde, kalbimi kemiriyorlar. Yavaş yavaş, hiç acele etmeden. Nefesim kesiliyor, kasılıyorum.
Dışarıda kar var, içimde acı, içimde korku, içimde çaresizlik..
Vermek ve almamak, alamamak.
Verdiğim şeyin(her şeyin) karşılığını en son ne zaman aldım çok merak ediyorum. Meraklıyım, evet. Gerçi bir şeyi verirken karşılığını alırım gibisinden bir zihniyete sahip değilim, hiç de olmadım. Ama hayatın kendisinde, dini açıdan inançlı biriysen üstelik, bu olmak zorunda. Ne yapıyorsan kendin için yapıyorsun mantığı temelde yatıyorken bunu beklememek ne denli doğru bilmiyorum. Veya doğru mu? Ahlaki açıdan bakarsak olaya, bir şeyi verirken karşılığını beklemek hiç de tasvip edilir şey değil. Ama diğer taraftan olması gereken o, eninde sonunda olacak olan o. Ki öyleyse yaptığım iyiliğin karşılığını zaten almış bulunuyorum. O zaman beklediğim şey ne? Bu kadar mı aç gözlü, doyumsuz biriyim? Ama beden bu, doymak bilmez, ayrıca yaptığım iyiliğin karşılığını o anda alıyorken bunun farkına varabiliyor muyum? Veya istediğim şey o mu, hiç bilmiyorum. Bazen soruyorum içimde ki ben’e, “gerçekten ne istiyorum ben?” diye “beni en iyi sen tanırsın, çünkü sen bensin.” diyorum. “Bilmiyorum” diyor. “Senin ne istediğini ben bile bilmiyorum.”
Cuma, Ocak 19, 2007
Etiketler: alıntılar
Pazartesi, Ocak 15, 2007
Etiketler: alıntılar
Cumartesi, Ocak 13, 2007
Pazar, Ocak 07, 2007
Cuma, Ocak 05, 2007
20+2 = 0
Perşembe, Ocak 04, 2007
Kırmızı Mahsungül
Bir dilek tutmak gerek.
Bu dünyaya tekrar gelebilmek, geldikten sonra mutlu olabilmek, mutlu olduktan sonra mutlu kalabilmek, mutlu kaldıktan sonra mutlu edebilmek, mutlu ettikten sonra hep birlikte mutlu olabilmek, hep birlikte mutlu olduktan sonra hep birlikte mutlu kalabilmek, hep birlikte mutlu kaldıktan sonra.. hm.. peki ya sonra?
Daha bunları başarmanın imkanı yokken, sonrasını düşünmek, düşünebilmek, çok şey istemek, isteyebilmek, istedikten sonra gerçekleştirebilmek, gerçekleştirdikten sonra bununla yetinebilmek, yetinebildikten sonra bununla mutlu olabilmek, mutlu olduktan sonra mutlu kalabilmek, mutlu kalabildikten sonra... ya sonra?
Bir dilek tutmak gerek.
22 adet mumu tek üfleyişte söndürebilmek gerek.
Tuttuğum dileğin kabul olması gerek..
Dileğim kabul olduktan sonra mutlu olabilmek gerek.
Mutlu olabildikten sonra bununla yetinebilmek gerek.
Yetinebildikten sonra mutlu olabilmek gerek.
Mutlu olduktan sonra.. peki ya sonra?
- Hadi bir dilek tut..
- Kolaysa gel sen tut.
- Bu kadar büyütme.
- Kolaysa gel sen büyütme.
:|