Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Salı, Ekim 24, 2006

Senden kalan her şey...

İşte böyle zamanlar yüreklenir yalnızlık.
Sabahlara kadar ağlar Çiğdem.
Gözardı ettiğin sözcükler anımsanır.
Bıçak gibi kesince ayrılık.

Senden kalan her şey...
Dökülür karanlığa.

Dökülür karanlığa, yağdığın yağmurlar.
Bir yanın kalmalı, ıslanmayan.
Gölgesinde bekler durur eski bir masal.
Mavi bir kuş kanadında.

İşte böyle zamanlar dönüşür ateş buza.
Usulca bırakır Çiğdem ellerini.
Dalar gider gözleri yollara bir kez daha
Arkasından, geriye bir dönüş yok artık.