Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cumartesi, Eylül 09, 2006

Zaman değişti. Ötmüyor artık kahkaha kuşları. Oturup yalnızlığımızı paylaştığımız o bank yok artık. Parkın üstünü kara bulutlar sarmış, çocuklar ölü, dili tutulan sarı köpeğin sadece adı kalmış. Geçmiş iz bırakmadan çekip gitmiş. Geride bıraktığı bizler, mutsuz ve çaresiz, bir boşluktan diğerine düşüyoruz. Zaman aniden dursa, düşmesek dibe doğru, elinden tutsam, çıksak tekrar yukarı.. Olmuyor… Durmuyor zaman… Ve biz engel olamıyoruz hiçbir şeye.

Geçmiş elimizden kaçıp göç ediyor kayboluşa doğru. Biz geride kalmış, tekrar bize döneceği mevsimi bekliyoruz. Hiç gelmiyor o mevsim, hiç dönmüyor beyaz kanatlı güzel günlerimiz.. Biraz daha bükülüyor boynumuz, biraz daha ağırlaşıyor üzerimizdeki yük, içimiz her dakika biraz daha boşalıyor. Bedenimiz buharlaşıp yok olmadan hemen önce son duamızı ediyoruz yağmur tanrısına, sonra yükseliyoruz yukarı, bulut olup yağıyoruz hiçliğe doğru, ıslanıyor sen kokan topraklar… Yeşermeye başlıyor hayat, gülümsüyorsun, başardığımızı o zaman anlıyorum.

Düşmüyoruz artık..