Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Pazar, Ocak 15, 2006

Eskiden küçüktüm.

Herşeyin bir anlamının olduğunu düşünmeye zaman ayırmadığımız dönemlerde, küçük papuçlar giyerken, burnumuz akarken, dizimizi dirseğimizi yararlarken çok eğlenceli gelirdi hayat. Düşünecek birşey yoktu, sadece yapardık. Var olmak zorunda kaldığını düşündüğümüz zamanlar yoktu, yanından geçtiğimiz her güzel insanın gözlerine bakmamamız yokmuş gibi davranmamız gerektiğini de bilmezdik. Yürümez zıplardık, seke seke gitmek hiç yormazdı bizi. Merdivenleri ikişer ikişer çıkmak her zaman zevkli gelmişti, şimdiyse ciğer parçalayıcı. Öhm, bi daha öhm.

Aklım karıştı şimdi
Küçükken büyümeyi istemek,
Büyüdükten sonra küçülmeyi dilemek.
Kime göre, ne için böyle davranıyoruz?
Kim bizden?
Nerde benim hayali kahramanım hikemotti zalovin?