Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Pazartesi, Eylül 05, 2005

Sevgili kompakt disk..

Yaş 20 oldu, aslina bakarsaniz yakinda 21 olacak. Elbette pek ilginc bir durum degil bu, en azindan disardan gorundugu kadariyla! :) Okul'a basliyorum, kayitlari yapmam icin bi kac gun kosturmam gerekicek. Zaten bugünlerde yaptığım tek şey bu. Koşturmak. Daha yarım saat once yeni bir sirket kurmak icin gerekli olan krediyi almak istiyor olma sebebiyle(Patron olacagiz ya biraz uzun cumleler kurmamız gerekiyor) günsiyad ile toplantıya girdim. 3 Saat boyunca dinledim, dinledim, dinledim. Sonra "Beyin fırtınası" diye bir oyun oynadık. Cok eglenceliydi. Ataç, fıçı ve kompakt disk üçlüsünden bir tanesini secip simdiye kadar denenmemis bir işte kullanmak. Oyun bundan ibaret. Iclerinden tabii ki kompakt disk secildi benim tarafımdan. Üç dakika icinde bir fikir bulmam gerekiyordu. Bende buldum: Isı yalıtımı yapan, diger yandan güneş enerjisini yansıtıp baska bir mekanizmayla birlikte tekrar kullanilabilir bir enerjiye dönüştüren olay. Bir kompask diskle yapilabilecek en ilginc fikir oldugunu dusunuyorum. Fikri benim bulmuş olmamın bu düşünce üzerinde etkisi mutlaka vardır:) Mikrofonu elime alip bu fikri belirttigimde insanlarin bana bakislarinda bir degisiklik oldu gibi geldi, "yeni bir Einstein'mı acabaa?" gibi degil, daha cok "yeni bir manyak mı acabaa?" gibi. Boyle bi tepki alinca ikinci fikrimi belirtmekten korktum. Oda "panjur"du. Gunes ışınlarını içeri almasın direk dışarıya tekrar gondersin boylece televizyonlarımız güneş ışığı yüzünden bulanik gorunmekten kurtulsun diye düşünmüştüm. Daha sonra aldığım tepkiler yüzünden bu düşünceden vazgectim. Slayt gosterisiyle sunumu yapan arkadaş fikrimi cok begendi, onun gaziyla diskolarda tavanlara asılabilir gibi bir fikir beyan ettim. Digerlerinden daha az şaşırtabilecek bir fikirdi ve manyak olarak gorulmek istemiyordum. Daha sonra diger arkadaşlardan yeni fikirler çıktı; fıçıdan bebekler için beşik yapmak gibi ya da ayakkabılık. Ataç konusunda kimsenin bir fikri yoktu. En az 50 kisi vardi ama kimse ataç konusunda bir fikir yürütmedi. Bir ataç bu kadar mi geliştirilme konusunda kıt bir yapıya sahiptir? Belkide suc ataç da degilde onu ortaya çıkaran adamdadır? "Öyle birşey yapmalıyım ki kimse yaptığım şeyi ne geliştirebilsin nede bulundugu konumdan başka bir konuma aktarılıp kullanılabilsin" diye dusunup yaratmış olabilir. Her neyse üzerinde fazla durmanın manası yok gibi. Yaratıcılığımızı ölçmek amacıyla yapılmış olan bu oyunda gercekten ölçtüğümüz cok sey oldu. Tek yaratıcılığımız degildi. Girişimciligimiz, savundugumuz seyin baskalarina kabul ettirebilme, mantıklı bulduğumuz düşünceleri digerleriyle paylaşıp tepki görmekten korkmadan davranabilmemiz, mikrofon bize gelmedi diye hakkımızı savunup benimde fikrimi belirtme hakkım var diyerek söz sahibi olmamız, sosyalleşme, gruplaşma... Daha sayabilecegim bir cok sey var aslinda ama suan icin aklima gelenler bunlar. Kısaca geçiriyor olduğum gün icinde geride kalan bölümden bir kesit sundum size, 3 saatlik bir kesit. Ondan onceside var sonrasida, zaten hep öyle oldu. Taşın arkasındaki mavi tişörtlü, çık bakiyim ordan. Sobee..