Micho2 Michougué <body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar/14364200?origin\x3dhttp://michougue.blogspot.com', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Çarşamba, Ağustos 11, 2010

Özledim sesini ne olur konuş, bir gül açtır zamanların ötesinden. Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel. Gök mavisinden, deniz mavisinden bana bir şarkı söyle. İçimde bir şey kımıldıyor, gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum, bir baksana ne haldeyim deli divane... Yaralıyım, çaresizim, umutsuzum, bana bir şarkı söyle...




Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt, dökül karanlığıma ışıklar gibi... Al beni, en uzaklara götür, sesin aksın içimde bir pınar gibi, bana bir şarkı söyle.






Bütün renkleri kat birbirine, buram buram bir turuncu getir geçen yazdan. Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan bana bir şarkı söyle...



Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin, kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı... İşte öyleyim, kapkarayım bu gün gel, en hüzünlü sesinle, en dokunaklı bana bir şarkı söyle...

Ümit Yaşar Oğuzcan

yıkılmış bir şehirdir kalbim...













Ne zaman elin elime değse insan yüreğim o zaman çarpar, yalnızlık bir o zaman terkeder beni. Tutar eşşiz gözlerin dağınık saçlarımdan, o ışıktan dünyasına sürükler beni. Ellerin bir bir ayıklar eski halimden ne kalmışsa. Doldurur sevgiyle, umutla, aşkla... Suyum çekilmişse, içim boşalmışsa verdiğin mutluluktan, sunduğun aydınlıktan... Bir anda değişir bakışlarım, çözülmüş bir yumağı yeniden sarmaya başlarım...

Işıkların demet demet, denizlerin dalga dalga gelir üstüme. Yokluğun ölüme, varlığın aşka çağırır bir yandan. Bilirim, biraz sonra gideceksin. Saatleri durduramam, insanları öldüremem, ne çare ben de gücsüzüm bir yerde... Kadere karşı duramam ve işte çirkin alınyazım sensizliğe mahkum eder... İşte o zaman yıkılmış bir şehirdir kalbim, içinde baykuşlar öter...
Ümit Yaşar

İyi ki vardı...

Pazartesi, Ağustos 09, 2010


mutluluk, hakkını veremediğimiz güzel bir gün gibi, arasıra arkasına dönüp bakarak uzaklaşır, kırgın mı alaycı mı belli değil...

Orhan Koçak

Pazar, Ağustos 01, 2010



dünyayı senin gördüğün gibi görmeyi öğret bana, ne olur.