Yazamıyorum. En berbat yaptığım şeyden bile vazgeçmek zorunda kalacağım sonunda. Ne yapsam olmuyor çünkü. Kahretsin.
Pazar, Eylül 28, 2008
Perşembe, Eylül 11, 2008
çck
Çocukken acının, gözyaşlarıyla birlikte akıp gittiğini sanırdım. Yanaklarımdan akıp yere düşerken izlerdim onları ve bir süre sonra donuklaşırdı her şey, zaman yavaşlardı ve gözlerim dalıp giderdi, tepkisizleşirdim. Kendime geldiğimde geride hiçbir şey kalmazdı, tüm acılar göz yaşlarım gibi yere düşer kaybolurdu ve o ağırlığı üzerimden atıp hafiflerdim. Şimdi ağlayamıyorum, eskisi gibi göz yaşlarımı umarsızca dökebilecek kadar lüks sahibi değilim, ki biliyorum ki ağlasam bile acılar hep kalıcıdır, hiç yok olmazlar. Çocukken işe yarayan ne varsa büyüyünce ortadan kayboluyor ve yerine büyüklerin kuralları diye tabir ettiğimiz olgular yerleşiyor. Bu düzeni bozabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır milyonlarca insan varken, bunu hiçbirimizin beceremiyor olması da bir hayli sinir bozucu. O zamanlar her şey ne kadar da basit ve sıradandı. Bir arka sokağımız vardı bizim. Orası hayatın merkeziydi. Her şeyi orada yaşadık. Gülmeyi, oynamayı, koşmayı, düşmeyi, acıyı, yarayı, aşkı, kavgayı orada yaşadık. O arka sokaktan çıkmak zorunda kaldığımız dönemden beri her şey çok daha karmaşık. O sokağa dönebilmek için mi çocuk olmayı istiyorum yoksa çocuk olup da öyle bir sokağı yaratabilme gücüne sahip olmayı istediğim için mi geçmişte arıyorum çözümü? Bu sana yönelttiğim tek ama uzunca bir sorudur ÇOCUK, aslında her cevabın kendine göre doğrusu olduğu…
"çocukken diğer çocuklardan farklı olduğumu sanırdım. uzaydan geldiğimi falan... seni tanıdığımdan beri sokaklar aynı değil, aynen çocukluğumdaki gibi..."
"çocukken diğer çocuklardan farklı olduğumu sanırdım. uzaydan geldiğimi falan... seni tanıdığımdan beri sokaklar aynı değil, aynen çocukluğumdaki gibi..."
Pazar, Eylül 07, 2008
günlüğü yoktur hüznün
hiçbir zaman da tutulmayacaktır.
serüvenlerin yorgun yeniği,
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Ahmet Telli
hiçbir zaman da tutulmayacaktır.
serüvenlerin yorgun yeniği,
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Ahmet Telli